• Tarihe tanıklık eden Sinop Cezaevi'ni görmeden, • Şehri dört bir yandan kuşatan Sinop Kalesi surlarını gezmeden, • Uzun sahillerimiz ve sakin koylarımızda denize girmeden, • Hamsilos Koyu'nun eşsiz güzelliğini görmeden, • Erfelek Tatlıca Şelalerini ve çevresindeki manzarayı görmeden, • Çeçe Sultan ve Seyit Bilal Türbelerini ziyaret etmeden, • Binlerce yıllık geçmişi gözler önüne seren Arkeoloji Müzesi'ni gezmeden, • Pervane Medresesi'ni ve içinde bulunan El Sanatları Çarşısını görmeden, • Etnografya Müzesi'ni gezmeden, • Liman iskelesinde olta ile balık avlamadan, • Her zaman taze olarak bulunan balık çeşitlerinden tatmadan, • Şahin Tepesi'nde oturup şehri seyretmeden, • Sinop tarihine ışık tutan Balatlar Kilisesi kalıntılarını görmeden, • Alaadin Cami ve içindeki Candaroğlu (İsfendiyaroğlu) türbesini ziyaret etmeden, • Sinop'ta üretilen hediyelik gemi modelleri ve kotralardan almadan, • Yalı kahvehanelerinde oturup dostlarınızla sohbet etmeden, • Sinop yaylalarını görmeden, • Sinop'a özgü üzümlü-cevizli nokuldan ve kulak hamurundan (mantı) yemeden, • Sarıkum Gölü Tabiatı Koruma Alanındaki sayısız kuş çeşidi ve yılkı atlarını görmeden, • Türkiye'nin en kuzey ucu İnceburun'da güneşin doğuşunu seyretmeden, • Çangal ormanlarında doğa yürüyüşü yapmadan, • Akgöl'e gidip eşsiz manzarası eşliğinde piknik yapmadan, • Boyabat Kalesi'ni görmeden, • Osmanlı Döneminde şehri denizden gelecek saldırılara karşı koruyan Paşa Tabyalarını görmeden, • İnaltı Mağarasında asırların birikimini fotoğraflamadan, • Meşhur sırık kebabımızdan yemeden, • Erfelek kestanesinin tadına bakmadan, • Rus donanmasının baskınında şehit düşen denizcilerimiz adına yaptırılan Deniz Şehitleri Anıtı'nı ziyaret edip Şehitler Çeşmesi'nden bir su içmeden, • İlimiz ve ilçelerinde düzenlenen panayırları gezmeden, DÖNMEYİN...